Doğruyu getiren ve onu doğrulayanlar (ise) işte onlar muttâki (takvâlı) olanlardır.
(Zümer sûresi-33)
Bir Hadis
Abdurrahman bin Avf radıyallahu anh bildirir:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem odasına doğru gitti ve içeri girer girmez kıbleye karşı dönüp secdeye vardı. Secdeyi o kadar uzattı ki, Allah Teâla’nın, secdede ruhunu kabzettiğini zannettim. Hemen yanına yaklaşıp oturdum. Başını kaldırdı:
– Kimsin? dedi.
– Abdurrahman, dedim.
– Ne var?, dedi.
– Ya Rasûlallah, öyle bir secde yaptınız ki, Allah Teâla’nın secdede ruhunuzu almış olmasından korktum, dedim. Buyurdular ki:
– Cebrail aleyhisselâm bana gelerek, Allah Teâla’nın şöyle buyurduğunu müjdeledi: Kim sana salât-u selâm getirirse, ben ona rahmet ederim. Bunun üzerine ben de Allah Teâlâ’ya şükran olarak secde ettim. (Müsned– Ahmed b. Hanbel)
Bir Dua
“Allah’ım! Kullarını mahşerde topladığın veya mahşerde kaldırdığın gün beni azabından koru.” (Tirmizî, Deavât, 18)
Hikmetli Söz
Bir neslin ihyası kötülerin imhasıyla değil, yeni neslin eğitim ve terbiyesiyle mümkündür. Süleyman Hilmi Tunahan