Onlardan önce orayı yurd edinmiş ve imanı (içlerine) yerleştirenler ise hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (rahatsızlık) duymazlar Kendilerinde bir sıkıntı (ihtiyaç hali) olsa bile (kardeşlerini) nefislerine tercih ederler Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar felah bulmuşlardır.
(Haşr sûresi-9)
Bir Hadis
Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: Hz. Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki: "Allah hapşırmayı sever, esnemeden hoşlanmaz. Öyleyse sizden biri hapşırır ve Allah'a hamdederse, bunu işiten her müslüman üzerine, yerhamukâllah demesi hak (bir vazife)dir. Ancak esnemeye gelince, işte bu, şeytandandır. Biriniz namazda esneyecek olursa, imkân nisbetinde kendini tutsun ve 'hah' diye ses çıkarmasın. Zira bu, şeytandandır, şeytan kendisine gülüyor demektir." Buhârî, Edeb 125, 128, Bed'ül-Halk 11; Müslim, Zühd 56; Ebû Dâvud, Edeb 97; Tirmizî, Salât 273, Edeb 7
Bir Dua
“Allah’ım! Nimetlerinin yok olmasından, sağlığımın bozulmasından, ansızın gelecek cezandan ve öfkene sebep olan her şeyden sana sığınırım.” (Müslim, Rikâk, 96)
Hikmetli Söz
İhtiyarlık, gençliğin sonu ve neticesidir. Netice ise, başa bağlıdır. Gençliğini iyi geçirenin, ihtiyarlığının da iyi geçeceği umulur. - Molla Camî