Ey iman edenler Allah`tan nasıl korkmak (takvâlı olamak) gerekiyorsa öylece korkun (takvâlı olun).Ve siz, ancak müslüman olmaktan başka (bir şekilde de) ölmeyin.
(Âl-i İmrân sûresi-102)
Bir Hadis
Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve şöyle dedi:
- Ey Allah’ın elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür?
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:
- “Güçlü-kuvvetliyken, sıhhatin yerindeyken, cimriliğin üzerinde, fakir düşmekten endişe etmekteyken, daha büyük zengin olmayı düşlerken verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de 'falana şu kadar', 'filana bu kadar' demeye bırakma. Zaten o mal vârislerden şunun veya bunun olmuştur.”
Buhârî, Zekât 11, Vasâyâ 17;
Müslim, Zekât 92
Bir Dua
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Allah'ım Hatalarımı, bilerek, cahillikle ve dalgınlıkla yaptığım kusurlarımı bağışla Bunların hepsi bende mevcuttur. (Buhârî Deavât 60 Müslim Duâ 70)
Hikmetli Söz
Alan Sensin veren Sensin kılan Sensin / Ne verdinse odur dahi nemiz var / Hakikat üzre anlayıp bilen Sen / Ne verdinse odur dahi nemiz var.
- (Aziz Mahmud Hüdayi)