"Ve (emrolundum) Kur`an`ı okumakla da. Artık kim hidayete gelirse kendi nefsi için hidayete gelmiştir.Kim dalalete düşecek (sapacak) olursa de ki:"Muhakkak ki ben yalnızca uyarıcılardanım.
(Neml sûresi-92)
Bir Hadis
Hz. Ömer'in (ra) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v) ve ashabı bir gazve dönüşünde şöyle bir olaya şahit olmuşlardır: Allah Resûlü'nün huzuruna bir gazvenin ardından bir grup esir getirilmişti. Bu esirler arasında bir de kadın vardı. Bu kadıncağız, telaşla diğer esirler arasında kaybettiği yavrusunu aramaktaydı. Derken kendi çocuğunu buldu ve onu kucaklayıp göğsüne bastırdıktan sonra emzirmeye başladı. Bu tablo karşısında Allah Resûlü, yanında bulunanlara Bu kadının çocuğunu ateşe atacağına inanır mısınız şeklinde bir soru yöneltti. Oradakiler,Hayır cevabını verdi. Bunun üzerine Rahmet Peygamberi, Rabbimizin kullarına olan rahmetinin genişliğini anlatmak için Onun kullarına olan rahmetiyle annenin yavrusuna olan rahmetini şöyle bir benzetmeyle dile getirdi: Bilin ki, Allah'ın kullarına olan rahmeti, bu kadının çocuğuna olan şefkat ve merhametinden daha fazladır. Bûhârî, Edeb, 18; Müslim, Tevbe, 22
Bir Dua
“Allah’ım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, (ibadetlerimizi, hayır ve hasenatlarımızı, dualarımızı) kabul eyle, bizi cennete koy, bizi cehennemden azat eyle.” (İbn Ebu Şeybe, Dua, 135)